13/08/2020

Kozmetik Ürünlerin Öteki Yüzü!

Kozmetik malzemeler son yıllarda hayatımızın olmazsa olmazları arasına girdiler. Güzellik ve bakım için kullandığımız ürün sayısı ve kişisel harcamalarımızda kozmetik malzemelerin payı her geçen gün artmakta.


Kozmetik sektörü ürün çeşitliliği açısından altın çağını yaşarken, kimi ürünlerin içeriğinde bulunan ve sağlığımız için risk oluşturduğu tespit edilen etken maddeler de, kozmetik sektörünün gündemini sık sık işgal etmektedir.

Günümüzde rafları dolduran pek çok kozmetik ürün, sözü edilen zararlı katkı maddelerinden en az birkaç tanesini ihtiva etmektedir. Pek çok ülke, bu sinsi tehlikenin farkına vardıktan sonra yeni arayışlara yönelmek zorunda kalmıştır. Gelişmiş ülkeler hemen hemen her alanda sağlık için risk oluşturmayan doğal içeriklere yönelirken, kozmetik sektöründe de tamamen doğal katkı maddelerinin kullanıldığı kozmetik ürünler üretmeye başlamıştır.

Yapılan araştırmalar, cilt üzerinde alerjik reaksiyonlara ve tahrişe neden olan bu katkı maddelerinin, uzun süreli maruziyet durumunda ise, kanser gibi son derece riskli ve ölümcül durumlara sebebiyet verdiğini gözler önüne sermiştir.

Sodyum Laureth/ Loril Sülfat (SLES/SLS)

Kozmetik malzemelerinde sıklıkla kullanılan yüzey aktiflerden ikisi, Sodyum Lauril Sülfat (SLS), Sodyum Lauret Sülfat (SLES) tır. Bu içerikler palm veya hindistancevizi yağı gibi doğal kaynaklardan elde edilmezler. Sülfürük trioksit ve klorosülfürük asitten oluşturulurlar. Cilt üzerinde enfeksiyonlara ve döküntülere neden olan Sodyum Lauril Sülfat (SLS) ve Sodyum Lauret Sülfat (SLES)'ın birçok ürünün içeriğinde kullanımı yasaklanmakla birlikte, tüm ticari şampuanlarda, özellikle cilt kremleri ve diş macunları gibi diğer birçok sağlık ve güzellik maddelerinin büyük çoğunluğunun içeriğinde bulunmaktadır.

Nasıl Etki Eder?

Kozmetiklerin içeriğindeki etken maddeler başta deri, solunum yolu ve sindirim olmak üzere bütün vücut genelinde dağılım ve birikim gösterir. Bu içeriklerin vücuttan yıkılıp atılma hızı, vücuda alınma hızından daha yavaş ise, vücut için son derece toksik nitelik taşıyacaktır.

Birçok kozmetik ürünün içeriğinde bulunan ve vücuda uygulandığında kan dolaşımı yoluyla dokulara geçen SLS/SLES, buradan kalbe, karaciğere, akciğerlere, beyine ve gözlere sirayet etmektedir. Vücudumuzdaki dokularda uzun süre kalan SLS/SLES, kanser, endokrin (hormon) bozulması, göz bozulması, saç dökülmesi, aşırı cilt hassasiyeti ve ciltte kurumalara neden olmaktadır.

Ne Yapmalı?

Kozmetik kullanıcıları için temel güvenlik basamağı, ürünün üzerinde yer alan uyarı yazısıdır. Kozmetik bir ürün alırken ürün etiketini dikkatli bir şekilde okumak ve zararlı içeriğe sahip ürünleri tüketmemek sağlığınız için önemlidir. Bunun yanı sıra, ürünü kullanmadan önce bir dermatolog ya da güzellik uzmanına danışmak, raf ömrü bitmiş, bayatlamış ürün kullanmamak, AB standartlarına uygun üretilmiş mamuller kullanmak, klinik, dermatolojik, toksikolojik testleri yapılmış ürünleri tercih etmek sizi kozmetik ürünlerin sebep olabileceği zararlara karşı koruyacaktır.